Sayfalar

20 Ocak 2012 Cuma

Ada ve Yabanci Dil

Nerdeyse dört ay olacak kücük Ada(m) okullu olali...
Araya hastaliklar,tatiller girdi.Bu bosluklarin ardindan,okula yolunda aglamalari da bize eslik etti ama nihayetinde alisti diyebiliriz.
$imdilerde her gün yeni kelimeleri ile karsiliyor beni.
-Biyiyomusun ben budün ne öyendim ? sorusu ile gururlandi cok kez :)
Günlük olarak ögrendigi almanca kelimeleri bana söylüyor.Hatta yeri geldiginde kullaniyor.
$a$iriyorum,seviniyorum.
Cocuklarin dil ögrenme kabiliyetleri feci bir sey.
O kadar hizli,o kadar güzel kapiyorlar ki $a$irmamak elde degil.
Ögrendigi her yeni kelimeye gösterdigim a$iri tepkim dikkatinden kacmamis olacak ki,söylerken bir heyecan bir mutluluk görmelisiniz.
Bununla birlikte türkce konusmalarinin arasina ara ara yabanci kelimeleri de serpistirmeye basladi ki bundan hic memnun olmuyorum.
-Auto(araba) nerde ? diyor.
-Araba burda diye özellikle altini ciziyorum.
Avusturya´ya ilk geldigim zaman genclerin,cocuklarin türkcelerindeki o vahset bozukluga cok üzülmü$tüm.
Dört kelimelik bir cümlenin ikisi yabanci kelimeydi.
Ailelerin etkisi büyük.Cünkü onlar agizlarinin alistiklari sözcükleri türkcenin bir parcasi gibi kullaniyorlardi.Cocuklarda da o sekilde olmasi cok tabii bir sonuc.
Gayat güzel konusanlar da var.Ama sayilari cok cok az malesef !
Almanca kursuna gittigim dönemde,hocamiz cocuklarin dil konusundaki üstün ögrenme kabiliyetini anlatirken söyle demi$ti.
´Ben Polanya´dan geldim.iki kizim var.E$im Avusturya´li.Ben kizlarimla sadece ve sadece kendi anadilimi konusuyorum.Esim de yalniz almanca.Cocuklarim kiminle hangi dilde konustuklarini biliyorlardi.´
Cok ho$uma gitmi$ti.Harika bir teknik oldugunu dü$ünmü$tüm.
Bir yerde de bunlari okudum.


Çocukların çok kolay bir şekilde dil öğrenebilme yetenekleri çoğu kişinin dikkatini çekmiştir. Niçin çocuklar kolay bir şekilde dil öğrenme yeteneğine sahiptirler? Çocuklar için 0-5 yaş arası dönem yabancı dil öğrenme açısından hayati öneme sahiptir. Doğumdan itibaren 5 yaşına kadar çocuğun beynindeki Nörofizyolojik mekanizma çok faaldir ve bu mekanizmanın yardımıyla dil otomatik olarak beyne kaydedilmektedir. Çocuk duyduklarını adeta bir kasete kaydedercesine beynine kaydetmektedir. Bu dönemden sonra bu mekanizma özelliğini kaybetmekte ve kayıt özelliği sona ermektedir. Daha süt emme dönemindeyken çeşitli sebeplerle aileleri tarafından kaybedilip vahşi hayvanlar tarafından büyütülen çocuklar hakkında kayıtlı olaylar bulunmakta. İnsanlar tarafından sonradan bulunup büyütülen bu çocukların 5 yaşını geçmiş olanlarına konuşmayı öğretebilmek mümkün olamamıştır. Bu çocukların bütün dil dağarcıkları sonradan öğrendikleri az sayıdaki kelimelerle sınırlı kalmış ve üstelik bu kelimelerle cümle teşkil etme özelliğine de sahip olamamışlardır. Bunun sebebi daha önce değindiğimiz Nörofizyolojik mekanizmanın etkinliğini kaybetmesinden başka birşey değildir. Eğer çocuk 5 yaşına kadar bir dilde ya da ana dilinde konuşmayı öğrenmişse bu yaştan sonra başka bir dili de öğrenebilir demektir ancak bu, yukarıda bahsettiğimiz doğumdan itibaren başlayan mekanizma ile değil de yetenek, harcanan performans, kendini zorlama, ağır ve sebatlı bir şekilde çalışma ile olur. Bu durum çocuk üzerindeki yükün artmasına bağlı istenmeyen neticeler verebilir. Her çocuğun zeka ve hafıza kabiliyeti farklı farklıdır. Eğer bir çocuk dil öğrenmede zorluk çekiyor ve kendisini sınıfındaki diğer çocuklarla karşılaştırıyorsa neticede başarısızlık, kendine güvenmeme gibi psikolojik problemler ortaya çıkabilir. Eğer meseleye tersinden ve iyimser bakış açısıyla bakarsak, erken yaşlarda dil öğretimine başlanırsa bu durum, söz edilen çocuklar için psikolojik problemlerin olmaması ve birkaç dilin kolayca öğrenilmesi demektir. diyor...


Almanca´yi nasilsa burda ögrenecek diye evde sadece türkce konustuk,konusuyoruz.Zaten önce anadil diyor tüm uzmanlar.
Aksagan da önemli.Cocuklarin baskilama teknigi ile dil ögrendiklerini okudum bir cok yerden.Gercek aksagani ile dogru yerlerde baslangic yapmalari gerektigini düsünüyorum.Babasi iyi konussa da aksagani tam olarak Avusturya´li gibi degil neticede.


iki kültür arasinda ya$ayan cocuklarin sorunudur bu.Engel olamayiz ama belki biraz daha güzel hallere sokabiliriz.
Bu konuda önemsedigim bazi noktalar var,
  • Ada´ya türkce hikaye kitaplari aldim.Önceleri bol resimli kitaplari sadece anlatiyordum.Bir de uyumadan önce Türkiye´den aldigim bu kitabi okuyordum.Her aksam bir hikaye.Ada´nin anlayacagi sekilde,yasina uygun hos hikayeler var icinde.

  • Türkce cocuk sarkilari cd´leri dinletiyorum zaman zaman.Oyun oynadigi sirada aciyorum.Hem oynuyor,hem dinliyor.Egleniyor da.
  • Anaokullunda calisinca bir cok cocuk sarkisi da ögrenmis oluyorsunuz.Bu sarkilari söylüyorum Ada´ya.Ögrendi bir cogunu...O da bana e$lik ediyor.Cani isterse :)
  • Cizgi filmleri her iki dilde de izliyor.Ama türkce olmasini önemsiyorum.
  • Arkadasliklar da etkili olabilir bence.Kendi arkadaslarimin cocuklari ile bir araya getirmeye calisiyorum.
  • Ve ileriki yaslar icin en önemlisi okuma aliskanligi kazanmis olmalari...Kelime dagarciyi genislecek hem anadiline hem diger dile daha iyi hakim olacaktir.
Aklima gelenler bunlar.ilerleyen zamanlarda neler olacak bilemiyorum.
iyi almanca konusacak Ada.Bu a$ikar..
Bakalim iyi ve güzel bir türkce konusabilcek mi ?
i$te orasi muamma  :)








7 yorum:

  1. ben kendim bir yabancı dili bilmediğimden olsa gerek çok önemsiyorum oğlumun bir yada birkaç dil öğrenmesini.hemde çok.
    umarım ada da kendi anadilini unutmaz yada bocalamz gerçi akıllı bir çocuk ada ee senin gibi de bir annesi var daha ne söylüyorum ben:)
    çok öperim seni

    YanıtlaSil
  2. kesinlikle katlıyorum.kızım 3 yaşında bu yıl kreşe başladı.kreşte ingilizce eğitim alıyorlar ama az süreli.yine de şimdiden renkleri hayvanları birkaç cümle kalıbı öğrenmiş.dahası geçen gün bana annecim bu yellow üçgen ne diye sordu:) tabi bizde duum vahim değil neticede anadil hakim bir ortamda ama sizin durmunuzu anlamama yyetti

    YanıtlaSil
  3. Dil olayina bizde dikkat etmeye calisiyoruz. Ister istemez araya ingilizce katiyor bizimkiler ama duzeltiyoruz hep.
    Inanir misin ben evde cocugu ile hic turkce konusmayan turk aileler goruyorum burada. Cok ilginc degil mi? Sanki turkce ogrenmesini istemiyor gibi...

    YanıtlaSil
  4. Birgülüm benim de pek bildigim sayilmaz.
    aynen öyle sunu ögrensin bunu yapsin derdinde de degilim.
    mecbur ögrenicek burda.Türkcesi güzel olsun yeter :)


    Hatice,türkcenin icine de cok karisimis ingilizce kelimeler var degil mi ?´
    cocuklarda nasil olmasin ki


    Didem,burda da var.Enteresan bir durum.

    YanıtlaSil
  5. Aslı hiç endişelenme;evde sürekli olarak Türkçe konuşuyorsanız asla unutmaz,ve türkçesi bozulmaz.Yanına isterse 3 dil daha öğrensin ana dili kötüye gitmez,çünkü kullanıyor,kendini ifade ediyor.Araya almanca kelimeler katması da normal,öğrendiğini kullanmak istiyor..Bakalım ebru ne olacak,seneye rus okulu istiyorum ama...

    YanıtlaSil
  6. Deren,benim ki endiseden ziyade bir önlem aslinda.
    Burda gördügüm gencler türkceyi yarim yamalak konusuyorlar.
    Ada öyle olmasin diye neler yapmaliyim diye arastirdim.Benim gibi düsünen annelere de ufak bir rehber olsun.
    Ama su da var.Anadili ne kadar iyi konusursa biri baska dilleri de o kadar güzel konusuyor ve kolay kapiyorlar.
    Özellikle yabanci ülkede yasayan cocuklar icin erken yasta okula gitmek önemli bence.Ebrucuk da gitsin.Sevgiler.Öperim

    YanıtlaSil
  7. Türkçe türkçe Türkçe diyorum başka da birşey demiyorum.Biz hep Türkçe konuştuk ama oğlumuz 7 yaşında almancaya daha çok hakim..Okul,kreş, arkadaş ortamı derken çocuk almancayı zaten öğrendi.Türkçe konuştuğumuz yanımıza kar kaldı.

    YanıtlaSil

hadi yaz :)

{photo_title} by {uploader_name}
{photo_title}, a photo by {uploader_name} on Flickr.
{description}