Sayfalar

4 Eylül 2015 Cuma

iste öyle

Yazmak icin hep mükemmel zamani bekleyip tabii ki o mükemmel zamanin hic ama hic gelmemesiyle yazamamak.
oysa ne kadar cok seviyorum.

Tek basina hic bir destek almadan iki cocuk,kardes kavgalari,bitmeyen ev isleri her güne saglikli besleyici mönüler hazirlamak falan iyice ayarimi bozmus olabilir.

Deprosyana girmem gerekiyor mesela.Girmezsem catlayacagim zira :)
Ama su filmlerdeki  gibi havali bir sekilde.
Elimde cikolatalar cipsler falan...Aglarken yiyorum,yerken agliyorum.
Tam o anda cocuklar gelip ´ya bizee deee´deyiverince´oyyy canin mi cekti al ye bari´demeden hop ne deprosyan kalir ne elinde cips cikolata.
Ya da sen ev islerinden mutfaktan kactikca onlar üstüne gelir´Bak birak inadi,yapacak olan yine sensin is cigirindan cikmadan el at´diye isaret verirken tam o anda cocuklardan biri bagirir ´anneeaaa aciktim´
ne depresyonu,kalk kiz sogan dogra diyerekten isteksiz adimlarla mutfaga yollanirsin.

iste yalniz annenin bir deprosyan (olamayan)hikayesi size.

saka bir yana ben en cok gülmeyi seviyorum.Gülen ve güldüren birini buldum mu birakmam pesini...
Ama iste hayat bazen oyle ayarimi bozuyor ki,tam gülecegim bir aglama geliyor bana

iste öyle 

1 Ekim 2013 Salı

Yaziyoorrr,yaziyooorr :)


Alti ayda bir yazmak da nesi ? :)
Zaman mi yok?Tabii ki var ama yazmak icin en sakin anlari bekliyorum hep.O anlar da hic gelmiyor elbette :)
Ruzgar oglan 9 aylik oldu,Ada anaokuluna devam ediyor.Hatta muzik okuluna basladi.Ne cabuk geciyor vakit,ne cabuk eskiyor hersey...
Benim-bizim icin cok zor bir yil oldu bu yil...Hala da zorlugu korumaya devam ediyor.Ruzgar´in ilk uc ayini hastalikla,benim ayni sekilde kendimi dogumdan sonra bir turlu toparlayamadigim bir kis olmustu.Engin´in islerinin berbat gitmesi herseyi iyice zorlastirdi.
Simdi herseyin yoluna girmesi icin dua ediyorum sadece...

Kaldigimiz yerden devam ediyorum aslinda ben.7x24 saat anneligim hizini kesmeden devam ediyor :)
Babamizin yine sabah gidip gece gelmesi,haftanin yedi gunu calismasi sinirlerime dokunuyor hala...
Cocuklarin;evin bütün isinin uzerime kalmasi degil sorun.Sorun´yalnizlik´...Bilen anlar beni

Ada abimiz sabahlari evde buyuk bir kaos yaratarak babasiyla beraber okula gidiyor.Okuluna arkadaslarina iyice baglandi.Kendini cok guzel ifade ediyor artik.
Abi olmaya bayiliyor.Ruzgar´i kuzum pamugum diye seviyor :)
Gecen hafta pazartesi gunu cok istedigim muzik okuluna basladi.Tahmin ettigim gibi o da cok sevdi.
Bir de spor olsun dedim,futbola gittik bir gunlugune deneme icin ama yok.O da tahmin ettigim gibi oldu.Hic sevmedi...
O bir sanatsever  iste :)

Ruzgar oglan buyumeye devam ediyor...Ada´ya göre daha azman bir bebek.Daha hareketli.
Abisine asik ayni zamanda.Okula almaya gittigimizde Ada´yi gorur gormez kahkahalar atmaya basliyor.Ada da o guldukce gulduruyor onu.ogretmenler ve diger cocuklar da onlari izlerken pek bi egleniyorlar :)

Hergün iyi ki kardesim olmus diyen bir abi
abisi kolunu kaldirsa gulen bir bebek...Onlarin özeti bu..
Sürekli kosturan,ugrasan,didikleyen,bazen isyan eden,bazen kizan,sesi yukseldikce kendinden nefret eden bir kadin...Bu da benim özetim :)















24 Nisan 2013 Çarşamba

Rüzgar Geldi(Dogum Hikayesi)


Nerden baslasam nasil anlatsam bilemiyorum.Bu hikayeyi defalarca anlattim ama sanirim yazmak en zor olani...
Evet ikinci kez anne oldum ben.Yine yeniden bu sahane duyguyu yasadim.Daha net,daha da sindirerek.Insan daha önce yasadigi güzel bir hissi ikinci kez daha da sahiplenerek yasiyor.Doyasiya hissediyor..
24 aralik günü evde olan babamizin serefine güzel bir kahvalti yaparak basladik güne...Benim enerjim her zamanki gibi yerinde.Hava da bir o kadar sahane.Disariya cikip yürüyelim biraz dedim bizimkilere.Ama öncesinde markete gitmeliydim.Ada´ya bir gün önce pizza sözü vermistim.Eksik malzemeleri almam gerekiyordu.Tek basima,agir agir yürüyerek,temiz ve güzel havayi icime cekerek tuttum marketin yolunu.
Sonra göl kenarina gittik.Fotograf cekme niyetindeydim.Makinami da yanima aldim.Ama her adim atisimda inceden inceye ufak belli belirsiz bir agri hissetmeye basladim.Bebek bazen kendini bir tarafa verir ve canim biraz yanardi,iste öyle bir agriydi bu.Pek önemsemedim.Ama cok da yürüyemedim.Biraz fotograf cekip eve geri döndük.Ben hemen mutfaga girdim.Pizza hamurunu yogurdum.Hala beni cok da rahatsiz etmeden devam eden agrilar esliginde...
Saat alti,alti bucuk sulari pizzamizi yedik.Kendimi oldukca yorgun hissedip mutfagi öylece birakmak istedim ama icim rahat etmeyince bulasiklari toparlamaya basladim.
Bebek kendini iyice bir tarafima vermeye basladi.Ve ben bundan daha da cok rahatsiz oldum.Biraz uzandim.
Sonra da esimin önerisi uzerine,kuveti doldurup icine girdim.Biraz iyi gelmisti sanki.Rahatlamistim biraz...
Saat sekiz bucuk dokuz civari babasi uykusu gelen Ada´yi uyumaya götürdü.
iste ondan sonra cok hafif sanclarim basladi.Ama emin degilim.Ve o gun doguracagima inanmiyorum nedense.39+1 deyim halbuki.Dogurmam gayet normal :)
Engin arayayim mi ambulansi diye soruyor.Ben hayir emin degilim,belki gecer deyip duruyorum.Bu arada gözüm telefonun saatinde.Sancilar 5 dakika da bir geliyor.Eee niye hastaneye gitmiyorsun diyorsunuz biliyorum ama öyle hafif ki sancilar,gercekten emin degilim.Yalanci sancilardir diye dusunuyorum hep.Düzenli olmasina ragmen.Ben,blog arkadaslarim ilknur,sezobigo ve l´e mesajlar yaziyorum bir yandan.Sancilarim var diye.
Bir yandan salonun ortasinda bir ileri bir geri volta atiyorum bir yandan da parmaklarim telefonda tikir tikir mesaj yazmakta.iste mesaj yazabilecek haldeyim yani :)
Saat kac oldu hatirlamiyorum.Facebooktan o gunun mesajlasmalarina baktim simdi.Saat 22:45 de en son mesaji yazmisim:) Sonra sesim cikmamis.Bu sürec icinde sancilar iki dakikaya kadar düstü,Ama hala mesaj yazicak haldeyim.Ve Engin telefon edelim Asli dinle beni diye inliyor ben hala kanama olsun arayalim diye tutturmusum.Sacma geliyor belki size evet ama ilk dogum aklimda hep.Saf saf sancilarin sIkligindan cok siddetine takmisim.Sancilar hafif diye doguma daha var ve ben en azindan bu sureyi hastane yerine evde gecirmek istemiyorum.(Ada´da cok canimi yakmislardi aklim orda benim.Ne kadar gec gidersem o kadar iyi :)
Bilincsiz sanmayin beni.Normal dogum üzerine cok okudum.Ama sanki o an doguracagima hic inanmadim.Kismet mi diyeyim ne diyeyim bilmiyorum.simdi dusunuyorum da gercekten sacmalamisim.Hafif de olsa sancim var daha ne olsun:)
Ne olduysa 15-20 dakika icinde oldu iste.
Sancilari iyice hissettigim zaman aglamaya basladim ben.Nasil dogurucam,allahim bana yardim et diye dualar ediyorum.Engin bu arada annesini(Ada´nin yaninda kalmasi icin)ve ambulansi aradi.O tam telefonu kapatti.Ben bir ikinma hissettim.Engin derin nefes al,sakin ikinma diye söyleniyor.Ben gec kaldik,niye seni dinlemedim diye kendime kiziyorum.Nasil panikledigimi kelimelerle anlatamam.Neyse derin derin nefes alarak atlattim ikinmayi.Hemen hastane cantamizi ve diger alicaklarimizi aldik.Kapiya ciktik,ayakkabilarimizi giyindik ki,bir ikinma daha ama daha kuvvetli.Ve....bebegin kafasi cikti :)Attigim ciglik hala kulagimda.
Engin bebek geldi diye bagirdim ardindan.ve sonra kendimi Engin´in kollarina biraktim.Yere yatirdi beni.Ben bir yandan agliyorum,bir yandan cikar bebegi diye bagiriyorum,elimle de uzerimdekileri cikarmaya calisiyorum.Engin öylece kaldi once,sonra komsulardan yardim istedi.Ama binada kimse yok.(dini bayram var o gun Avusturya´da) olsa da ne yapacaklar ki.
Tut kafasindan al hadi bebegi diye bagirmamla beraber bebegimiz babasinin ellerine dogdu.(bunlarin hepsi saniyeler icinde oldu)
Bebegin sesi cikmiyor Engin dedim.Korktuk.hemen hafif asagida dogru cevirmeye calistim.Sonra aglama sesiyle ikimizde rahatladik.
Ben de onunla beraber agladim tabii.Allahim dogdu,bitti diye seviniyorum.Sevincten saskinliktan agliyorum ben.
Engin ambulansi aradi bebek dogdu diye.Göbek kordonuna dokunmayin,geliyoruz dediler.Hemen icerden havlu getirdi ebem :) Sardik bebegimizi.Bekliyoruz öylece.Ada herseyden habersiz huzurla uyuyor icerde :)
Ambulans geldi.Göbek kordonunu kesmesi icin Engin´in eline makas verdiler.Sen dogurttun,sen kesiceksin dediler.
tansiyonuma falan baktilar.Bu sirada Engin´in annesi geldi.Beni kan ve suyu icinde yerde görünce sok oldu.Ne yapacagini sasirdi.Ben mi?Ben iyiyim.Sadece cok usuyorum.Cünkü her ne kadar üzerimi örtselerde islak islak betonda yatiyorum.
Sedye ile ambulansa bindirildim.Ambulansta hemen annemi aradim.Anne ben dogurdum,hem de kapinin önünde dedim.Annem kizim ne diyorsun sen,nasil kapinin onunde dogurursun diye konusmaya basladi.Anlatabildigim kadar anlattim.Aglamaya basladi.Niye yaninda degilim niye sizlanmaya basladi :(

Hastaneye vardik.Odaya aldilar beni.Herkes nasil oldu diye soruyor.Engin de anlatmaya basliyor.Havasindan da gecilmiyor bu arada.Ben dogurttum diye :)
Hala ayaklarimda olan ayakkabilari ve esofmani cikardilar.Bir ikinma ile de plesantayi cikardim.
Dogum sirasinda olusan bir kac yirtilma icin dikis atildiktan sonra bebegimi emzirebildim.Tam iki saat boyunca gögsümde kaldi,emdi.
3 kilo 100 gr agirliginda,49 cm olarak dogdu.
Adi...Adi tabii ki Ruzgar oldu.Rüzgar gibi gelmisti cünkü.
Bu ismi düsünmüstüm ama burda telafuzu zor olur diye vazgecmistim.Sonra ismi ile dogduguna inandim.Ve ona baktigimda bu isimi cok yakistirdim.Zor da olsa Rüzgar olmali dedim.

Simdi tam da bugun 4 aylik oldu Rüzgarim.Zaman cok cabuk geciyor.Hizla büyüyor...
Bugünlerde kendi kendime söyledigim seyse anne olmak güzel,ama ikinci kez anne olmak daha da güzel...





26 Kasım 2012 Pazartesi

35.hafta

Kaldi geriye 5 hafta.
Hersey yolunda.Doktor kontrollerim bitti.Hastane randevum var 17 aralikta.
Icerdekinin hareketleri oldukca sert.Ben hareket halindeyken bile o hic durmadan taklalar atiyor.Cogu zaman düz bir sekilde oturmama bile musade etmiyor.icerde ayagi kalkiyor sanki,nefeS alislarim bile degisiyor.
Kendimi cok fazla yormamaya calissam da olmuyor.Ev isi,yemek,o,bu derken bazen oturdugum yerden kalkamaz oluveriyorum.Kalcamda ciddi bir agri olusuyor.Dilerim gebelikten sonra tamamen gecer,gider.
Mide yanmalari da var tabii.Beni delirten bir konu.Yedigime dikkat de etsem oluyor.Soda ise yarasa da tamamen gecmiyor,uykumdan bile uyandirabilir beni.

Öyle böyle derken sonuna yaklastim iste...
Mutluyum,heyecanliyim ve biraz da endiseliyim.

iki cocuklu bir anne olmak nasil birsey olucak en cok onu merak ediyorum.
Peki,yeniden annelik heyecanini yasamak,kucagima almak,yeniden emzirmek.
Evet emzirmek.En cok bunun icin sabirsizlaniyorum sanirim :)

Ada´biy ay kaldi´diyor isaret parmagi ile göstererek.Karnimi durmadan oksuyor,seviyor.Kardesi ile sohbet ediyor.
´Bir tane tekme at taydesim´deyip karnimin oynamasini bekliyor.

isim konusunda hala bir arpa boyu yol olamadik.
ismi ile gelicek tesellisine siginiyorum sadece :)





8 Ekim 2012 Pazartesi

4 Yas

 8 Ekim 2008.Saat 11:14
iste tam da bu saatler de hastane yolundaydim.Agrim vardi.Ve bilmiyordum ki hayatimin degisimini yasamama saatler kaldigini.Duydugum agrida,sancidaydi aklim.Hic bitmiyecek gibi gelen.
Kucagima aldigimda bütün agrim gecmisti ama öyle annelik duygusu degildi bu.Sadece korku...
Ben sana yetebilecek miyim korkusu.Öyle kücüktünki.Aklimdan gidiverdi,tüm okuduklarim,ogrendiklerim,bildiklerim...Tüm cesaretimi yitirmistim,senin o kücük ellerine bakarken.

Bak bugun iste o günün dördüncü yili.
Bu dört yilda,cok sey yasadim seninle.
Duygularimin öyle uc noktalarinda buldum ki kendimi.
Cokca vicdan azaplari yasadip seni uyurken izledigimde,cokca kahkahalara boguldum yaptiklarini,sirinliklerini izlerken,cokca sinirlendim,ne istedigini anlamaya calistigim zamanlarda.

Senden baska birseyle ilgilenmeme hic tahammül edemedin.(Hala da edemiyorsun)Sen uyurken evin icinde calisan bir kadin haline getirdin beni.
Gülerken yanaginin kenarinda olusan gamzelerin var ya,onlari bir kere,bir kere daha görmek icin herseyi yapardim,yaparim.O gülücüklerin,kahkahalarin baha bicilmez biliyor musun ?
Sana her kizisimdan sonra kendime daha cok kizdim.Kendimden nefret ettim.Sana kizmama sebep olan hayatimdan,insanlardan nefret ettim.
En zor zamanlarimin tek sahidi oldun.Kendi aglamalarindan baska aglamalari bilmedigin zamanlarda sadece gülümsedin benim gözyaslarima.Bosver dercesine.
Simdi ise beni aglatanlara kiziyorsun.
En cok korktugum sey,birinin seni üzmesi,anlamamasi oldu. Korumak da istemedim seni,arada toslayarak,bir seylere carparak büyümeni istedim.Ama insanlarin senin kücücük yüreginde tamiri olmaz yaralar acmasindan da hep endise duydum.

o yüzden en yakinlarima bile,sana karsi söylenmis yanlis bir cümlenin,sözün karsinda durdum hep.


Bugünlerde ortak bir heyecanimiz var.Elinin her sabah karnima gitmesine,kaydesim,oy tiyamam demene bayiliyorum.

Her gün soruyorsun.Taydesim ne zaman dogucak diye.Inan ben de sabirsizlikla bekliyorum ikinizi yanyana görmek icin.
cok az kaldi Ada,abi olmana cok az kaldi.
Simdi sana seni anlatayim mi biraz ? Peki
  • En sevdigin sey tabii ki oyun oynamak.Ama asla yanliz degil.Mutlaka yaninda bir cocuk veya bir büyük olmali.
  • En cok kullandigin kelime ´canim sIkIldi yine´ :)
  • En sevdigim oyunlardan biri memory kartlari.
  • En sevdigin yemek yogurtlu makarna,börek,kirmizi et ve tavuk.
  • En sevdigin tatli,tavuk gögsü.
  • En sevdigin oyuncaklar dinozorlar ve arabalar.
  • simdilerde sevdigin seylerden biri de hikaye dinlemek.Yanima üc dört kitabi getirip hadi demek.
  • Banyo yapmak hala vazgecilmezin.
  • Sofra kurarken,is yaparken yardim etmeyi de pek seviyorsun.Ve harika sofra da kurabiliyorsun.
  • Cok dikkatli ve bir o kadar da cevrenle ilgilisin.Etrafta olan hic birsey kacirmiyorsun.
  • Duygularini cok iyi ifade edebiliyorsun.Ne hissediyorsan bunu dile getiriyorsun.Ve ben buna hasta oluyorum.
  • Hala bizimle yatmak icin direniyorsun.Basariyorsun da :)
  • Elimde hamur görmeye hala dayanamiyorsun.Hemen ellerini yikayip,kosuyorsun tezgahin basina.
  • Anlasilmadigin zamanlarda cok sinirleniyorsun.Bagirip,cagiriyorsun.Neden anlamiyorsun diye bir de kafa tutuyorsun.
  • cizgi film izlemek ve playstation ile oynamak icin kirk takla atiyorsun.
  • Bana kizdiginda´bebek dogdugunda sana yardim etmeyecegim diyorsun.Bebege bakmayacagim diyorsun´ :)
Seviyorum ben senin bu hallerini.

Mutlu yillar benim kücük Adamim.
Seni cok seviyorum...








{photo_title} by {uploader_name}
{photo_title}, a photo by {uploader_name} on Flickr.
{description}